yatak yorgan

yatak yorgan
nivîn

Türk-Kürt Sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • yatak yorgan (veya döşek) yatmak — yorgan döşek yatmak Gerçekten yatak yorgan, kolu boynu sargılar içinde, pestil gibi yatıyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yatak — is., ğı 1) Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım. R. H. Karay 2) Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte 3) Üzerine… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yatak takımı — is. Karyola, komodin, gardırop, şilte, yorgan, yastık vb.nden oluşan bütün Bu yatak takımı ilk serildiği günlerde daha fazla kokar. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • körpe — yatak yorgan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çözme — is. 1) Çözmek işi Öncülüğünün bağlarını çözmeye çalışıyordu. S. F. Abasıyanık 2) El tezgâhlarında dokunan, genellikle yatak, yorgan çarşafı yapmakta kullanılan ince bez …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • denk — 1. sf. 1) Ağırlık bakımından eşit olan 2) esk. 0,80175 g olan ağırlık ölçü birimi 3) mec. Uygun, nitelik yönünden eşit Birleşik Sözler denk küme kafa dengi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller denk düşmek denk gelmek denk getirmek dengi dengine …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuş tüyü — is. 1) Yatak, yorgan, yastık doldurmaya yarayan bazı kuşların tüyü 2) sf. Bu tüylerle doldurulmuş olan Kuş tüyü yastıklı hasır sandalyelere oturdular. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kuş tüyü gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • musandıra — is., Rum. 1) Evlerde yatak yorgan konulan yer, yüklük Ocağın soluna gelen alçak musandıraya el yordamıyla çıktı. Büyük bir ayı pöstekisinden ibaret olan yatağına uzandı. Ö. Seyfettin 2) Mutfakta yüksek ve geniş raf …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pırtı — is. 1) Değersiz şey, eşya 2) Eskimiş giysi Aktör, o her günkü pırtısını giyip de sahneye çıkarsa ağzıyla kuş tutsa seyirciye Demirhane Müdürü olduğunu yutturamaz. S. F. Abasıyanık 3) hlk. Ufak tefek ev eşyası 4) hlk. Basma ve ketenden yatak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yatmak — nsz, ar 1) Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak Dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak. N. Hikmet 2) Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek 3) Yatay veya yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek Rüzgârdan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüklük — is., ğü Evlerde yatak, yorgan gibi şeyleri koymaya yarayan yer veya büyük dolap, yük, yük odası Öbür yana dönüyor, kocaman bir yüklüğün kapısını açıyordum. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”